İnsan beyni kontrollü kullanılmadığı hallerde daha az çalışma eğilimindedir. Zira beyin insan ağırlığının yüzde 2’sini oluştururken, enerji tüketimi açısından ise yüzde 20’lik bir paya sahip. Haliyle bilinçli şekilde zorlanmayan bir beyin, düşünme akışı içinde “kısayollara” başvurmayı tercih eder. Bu da öğrenilmiş veya kabul edilmiş bilgilerin, düşünce akışında öne geçmesi anlamına gelir.
Doğrulama sapması
Doğrulama sapması, öğrenilen olumlu bir bilginin aksini sunan verileri insanların gözardı etmesi anlamına geliyor. Bu bilgiler çoğunlukla olumlu olsa da, daha geniş ve daha iyi seçenekleri insanların gözardı etmesine sebep oluyor.
Kayıptan kaçınma
Bu durum genellikle insanların durumsal kar zarar hesapları yaparken düştükleri bir hata. Örnek vermek gerekirse, verilen işi yapamayan bir çalışanı ele alalım. Bu kişi istenilen işleri yapamamasına rağmen; verilen eğitim, harcanan zaman göz önüne alınarak işine devam ettirilebilir. Yani özetle bu durum, keskin fakat doğru kararların alınmasını önleyen bir mekanizma olarak ortaya çıkıyor.
Kumarbaz yanılgısı
Karşımıza çıkan analiz çalışmaları her zaman tek bir sonuca işaret etmez. Hatta çalışmalardaki çeşitlilik ve rakamların fazlalığı bazen mantıklı düşünmek yerine, insanı olası senaryolardan birisine inanmaya itebilir. Ve bu inancın yerleşmesinden sonra, çoğunlukla diğer olasılıklar yanlış gibi kabul edilir.
Genel kabul yanılgısı
Bir şey çok sık duyuyor olmak onun doğru olduğunu göstermez. Aslına bakarsak, fark yaratma arzusundaki insanların başarısı genellikle, genel geçer kabulleri sorgulamalarından geçer. Özellikle iş dünyasında, her sektörün kendine özgü ön kabulleri ve tartışılmayan doğruları vardır. Elbette amaç doğruları değiştirmek değil, fakat doğru bilinen şeyleri sorgulamak her zaman için bir fırsat yaratma ihtimaline sahiptir.
Çerçeveleme etkisi
Olayların etiketleri ve onlara karşı olan bakış açıları hayati öneme sahiptir. Örneğin, iki doktordan birisi tedavinin yüzde 80 başarılı olacağını, diğeri ise yüzde 20 ihtimalle ölümle sonuçlanacağını söylüyorsa, tercih edilen doktor, olumlu perspektifi sunan doktor olacaktır. Fakat olayların negatif yanlarına odaklanan insanlar, sunumlarında dahi başarısız ihtimallerini ön planda tutarlar.
Etkileşimli talep
Ya da çok daha bilinen adıyla, “Sürü psikolojisi”. Mark Twain, “Eğer kendinizi herkesle aynı şeyi düşünürken buluyorsanız, durma ve düşünme zamanı gelmiş demektir.” diyor.
Dunning-Kruger etkisi
Bilimsel tanım olarak, “Yetkin olmayan insanlar, vardıkları yanlış sonuçlar ve talihsiz seçimlerin yanlışlığını anlayabilecek kapasiteye sahip değillerdir.” anlamına gelmektedir. Bu durum aslında öz-farkındalıkla ilgilidir. Kendi kabiliyetlerini ve zekasını yine kendi gözünde büyüten insanların, bu varsayımlarında dolayı neredeyse her konuda hata yapma olasılığına sahiptir.
0 yorum:
Yorum Gönder