Steve Jobs, bundan yedi sene önce 2010 yılında ilk iPad’i tanıtmıştı.
iPad’in yeni bir ürün değil, yeni bir ürün kategorisinin başlangıcı olduğunu söylemişti o zaman. Dizüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar arasında, farklı ihtiyaçlara cevap veren yepyeni bir kategorinin ilk ürünüydü. Tabi bunu sağlamak için belirli alanlarda dizüstü bilgisayarınızdan ve akıllı telefonunuzdan daha hünerli olması gerekiyordu. Steve Jobs’a göre bu alanlar internette gezinmek, fotoğraflarınıza bakmak, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, epostalarınızı kontrol etmek ve e-kitaplarınızı rahatlıkla okumaktı.
Diğer bir deyişle Jobs’a göre iPad temel olarak bir içerik tüketme ürünüydü.
“Öbür türlü bu ürüne hiçbir ihtiyaç olmayacak” diye eklemişti Jobs iPad tanıtım konuşmasında.
Tüketimden üretime uzanan bir yol
Yedi yıl geçti aradan. Geçtiğimiz Pazartesi günü WWDC17’de Apple, bize bambaşka bir dünyanın kapılarını araladı. iPad ile ilgili tanıtımların neredeyse tamamında üretkenlik vurgusu yapıldı. Örnekse 10.5-inch iPad Pro’da profesyonel bir poster yapıldığına şahit olduk. iPad artık Finder’ın bir benzeri olan Files dosya yöneticisine sahip, ki bu üretim süreçlerinde çok önemli bir özellik. Sürükle bırak özelliğinin getirilmesi ve çoklu işlem özelliğinin geliştirilmesi ile de fikirleri hayata geçirmek daha da kolaylaşıyor. Kısacası güçlü işlemcisi, muhteşem dokunmatik ekranı ve aksesuarları ile iPad’ler bir içerik tüketme makinesinden gerçekten iş yapabileceğimiz ürünlere dönüşmüş vaziyetteler.
Bu da aslında atılması gereken bir adımdı. Tablet pazarının durumu ortada. Apple da bu noktadan bir çıkış bulmak durumundaydı. iPad’ler telefonlar ya da bilgisayarlar gibi olmadığı ve öyle kullanılmadığı için çok çabuk eskimiyor ve sürekli değiştirme ihtiyacı hissedilmiyordu. Ne kadar eski olursa olsun zaten basit işler için kullanıldığından yorulmayan iPad’ler sahipleriyle uzun yıllar geçirebiliyorlardı. Apple da bu ürün gamında daha fazla hareket yaratmak istediğinden olacak ki yeni modelleri birer üretkenlik cihazı olarak konumladılar. Böylece kullanıcılar gerçekten iş yapacaklar ve bir süre sonra yeni modelleriyle değiştirme ihtiyacı duyacaklar. Akıllıca, Apple, tebrikler.
Hala çözülmesi gereken bazı konular var
Gel gelelim, seneler içerisinde bizim bilgisayar kullanma alışkanlıklarımız değişmedi. İş yapma şekillerimiz de öyle. Akıllı telefonların performanslarının giderek artması ve ekranların giderek büyümesi iş alanında onlara daha sağlam bir yer kazandırdı ve küçük tablet pazarını yok etti; doğru. Microsoft’un Surface serisi ile de bilgisayarlar tablet olma yolunda ilerledi, bu da doğru.
Ancak ne var ki Apple kullanıcıları için iPad’ler bir çalışma aracı olarak görülmedi ve şimdiden sonra da görülmesi zor. Söz konusu iş yapmak olduğu zaman MacBook her zaman daha akılcı bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Daha iyi klavyesi, daha güçlü işlemcisi, daha fazla bağlanma seçeneği ile iPad’leri her halükarda geride bırakıyor. Sonuçta ofise gidip, iPad’inizi 4K monitöre bağladıktan sonra üstüne birkaç terabytelık hard diskinizi bağlayıp bir de üstüne klavye ve mouse bağlayıp çalışamazsınız.
Daha minimal ihtiyaçlarınız olsa bile yine de bir noktada bilgisayara geçme ihtiyacı hissedersiniz. Netice itibariyle iPad’ler ve iPhone’lar uzaktan kuzenler. Halen iPad’lerde bilgisayarlarınızda kullandığınız programları kullanamıyorsunuz, birçok web uygulaması da düzgün çalışmıyor. Birçok üretici için halen iPad bir iş cihazı olarak kullanılmaktan uzak.
Bu sebeplerden dolayı 10.5-inch iPad Pro ve iOS 11 üretkenlik için yine de ilk tercihlerden birisi olmayacaktır. Gerçek iş yapmak isteyen kullanıcıların tercihi yine MacBook’lar olacaktır diye tahmin ediyoruz.
Gerçek bir iş makinesi haline gelmesi mümkün
Apple eğer gerçekten iPad ürünlerinin birer iş cihazı haline gelmesini istiyorsa daha radikal adımlar atmalı. İşletim sistemini değiştirmekle işe başlayabilir. Bir iOS/macOS melezi olabilir ya da dokunmatik ekranla çalışabilecek bir macOS versiyonu olabilir. Ya da mouse ile kullanılabilecek bir iOS işletim sistemi olabilir. Nasıl bir çözüm bulunabilir bu konuda bilmiyoruz ancak ne olursa olsun iPad’ler daha fazla bilgisayar işletim sistemlerine yaklaşmalılar.
Microsoft’a göre tabletler, bilgisayarlarla akrabalar, akıllı telefonlarla değil. Bu düşünce yapısı da bize bugünkü Microsoft ürünlerini getiriyor. Öte yandan Apple bunun tam aksini benimsediğinden olacak ki yeni iPad’ler halen bir bilgisayarın verdiklerini vermeye yaklaşmıyor.
Kabul etmemiz lazım ki Microsoft’un da dokunmatik ekranları yeteri kadar performanslı çalışmıyor. Apple’ın mouse ve dokunmatik ekran özellikli bir ürünü çıkartmaktaki çekincesi de bundan kaynaklanıyor olabilir. Başarılı bir şekilde iki yöntemin de bir potada eritilmesi gerekiyor. Ama sadece bu sebepten geri durmak sorunları yok etmiyor. Mesai boyunca sadece dokunmatik ekran kullanılması çok kolay değil. Bir mouse ya da trackpad lazım. Daha büyük ve rahat bir ekran lazım. Ve tabi yukarıda da bahsettiğimiz daha birçok şey lazım iyi bir iş performansı için. Ne yazık ki iPad bunları henüz desteklemiyor.
Bunlar hiçbir zaman olmayabilir elbette. Apple kullanıcıları, ta ki bir büyük bir değişim olana kadar, iPad’lerinden tüketim yapmaya, MacBook’larından da üretmeye devam edebilirler. Ama iPad bu noktaya kadar gelmişken, gerçekten bütün cihazların gücünü tek bir bedende birleştirmesine ramak kalmışken buradan geri dönmeyeceğine inanmak istiyoruz Apple’ın.
The post iPad’ler ile gerçekten iş yapmaya ramak kaldı appeared first on Sosyal Medya.
0 yorum:
Yorum Gönder