Warwick Üniversitesi’nde yapılan son araştırmalar mutlu çalışanların verimlerinin %12 oranında arttığını, mutsuz çalışanların ise veriminin %10 oranında düştüğünü gösteriyor. Araştırma ekibi şöyle diyor:
“İnsan mutluluğunun verimlilik üzerinde pozitif olarak büyük bir etkisinin olduğunu buluyoruz. Olumlu duygular, insanoğlunu canlandırıyor. Bilimsel koşullar altında yaptığımız araştırmalar, işçilerin mutlu olmasının gerçekten kazancı artırdığını gösteriyor. Google gibi şirketler, çalışanların mutluluğuna yatırım yaptı ve bunun karşılığını olumlu kazançlarla aldı. İlk çalışmalar sonrası verim neredeyse %37 oranında artış gösterdi.
Bu ve benzeri nedenlerle şirketler mutluluk odaklı bir kültüre geçiş yapmak zorundalar fakat bunu yapmak içi doğru yol insanlara bunu empoze etmek değil, onların bunu keşfedip saygı duymasını sağlamaktan geçiyor. Aşağıdaki 5 maddeyi uygulayarak siz de mutluluğa yatırım yapmaya başlayabilirsiniz.
1- İş yerinizi “çalışılabilir” hale getiren şeyleri tanımlayın
Her şirketin mutlu ve değerli bir grup özel çalışanı bulunur. Bu çalışanları tespit etmekle bu işe başlayabilirsiniz. Onları bulduktan sonra özel olarak görüşmeler gerçekleştirip şirketi başkalarına çalışmak için önerip önermeyeceklerini öğrenin ve şirketin beğendikleri, öne çıkardıkları yönlerini not alın. Bu veriler şirketinizin güçlü ve üzerinde çalışılması gereken yönleridir. Bu konuları artık ilerleyen aşamalarda kültür oluştururken ve/veya şirkete yeni çalışan alırken kullanabilirsiniz.
2- ” Ömür boyu öğrenme” kültürü kurun
Büyük ve beğenilen şirketlerin önemli yönlerinden biri de çalışanlarının gelişimine yatırım yapmayı asla kesmemeleridir. Google’ın her haftanın belli saatlerinde çalışanlarının kendi projeleri üzerinde çalışmasını teşvik ettiğini duymuşsunuzdur. Eğer şirketinizin vazgeçilmez olmasını istiyorsanız siz de çalışanlarınıza eğitimler, danışmanlıklar ve koçluk imkanları sağlamalısınız.
3- Açık iletişim kültürü kurun
Gallup araştırma şirketinin yayınladığı rapora göre şirketlerde en büyük yapılan 2. hata iletişimsizliktir. Bir başka değişle iletişim kanallarının kapalı olmasıdır. “Şikayet kutusu” bir işe yaramıyor bunu hepimiz biliyoruz. Yöneticiler, müdürler hiç bir zaman şikayetleri okumaya zaman ayırmıyorlar. Eğer mulu şirket/mutlu çalışan mottonuz varsa şirketinizin açık iletişim yeteneklerini geliştirin ve çalışanlarınızın görüşlerine değer verin.
4- İş-Yaşam dengesi kurulabilecek bir çalışma modeli kurun
7/24 bağlı yaşadığımız günümüzde iş yaşam dengesini kurmak artık çok daha kolay. Georgetown Üniversitesi ve Alfred P. Sloan Vakfı tarafından yapılan araştırmalar, çalışanların yüzde 80’inin kişisel ihtiyaçlarını karşılayabildikleri, daha esnek çalışma seçenekleri ve alternatif programlarla daha mutlu olacağını doğruladı. Çalışanlarınızın moralini artırmak için aşağıdaki yöntemlerden bazılarını uygulayabilirsiniz:
- Okulda çocuğu olan kişiler için mesaiye erken başlama ve erken bitirme imkanı verebilirsiniz.
- Gece kuşu olanlar için geç başlayıp geç çıkma gibi bir alternatif sunabilirsiniz.
- İşletmeniz uygun ise eğer haftanın 4 günü normal mesai saatlerine 1-2 saat ekleyerek cuma gününü tatil yapma imkanı sağlayabilirsiniz.
- İsteyen çalışanlarınıza bazı günler evden çalışma imkanı verin. Verimlerin gözle görülür şekilde arttığını göreceksiniz.
5- Övgü ve tanıma kültürü geliştirin
Gallup’un bir çok büyük şirkette yaptığı araştırmaları, düzenli olarak yöneticilerinden ve aynı seviyedeki çalışma arkadaşlarından övgüler alan kişilerin bireysel üretkenliklerinin arttığını gösteriyor.
SnackNation’ın CEO’su Sean Kelly, her hafta çalışanları içerisinde işini tam bilmedikleri ve/veya çok başarılı iş çıkarmış kişileri bir halka oluşturup dinledikleri ve tanıdıklarını söylüyor. Böylece hem çalışanın önemi ortaya çıkıyor, hem herkes tanıyor hem de övgü almış oluyor. Ayrıca ayın çalışanı veya dönemin en başarılısı gibi övgü dolu hedefler belirleyebilirsiniz. Böylece çalışanlarınız bu övgü ve ödüller için daha fazla çabalayacaktır.
The post Daha mutlu iş yeri ve daha mutlu çalışanlar için yapmanız gereken 5 şey appeared first on Sosyal Medya.
0 yorum:
Yorum Gönder