Verimliliğinizi kötü alışkanlıklar kadar sabote eden başka bir şey yok. Siz, onların size verdiği zararın farkına bile varmadan, onlar size sinsice yaklaşır.
Kötü alışkanlıklar, sizi yavaşlatır, doğru kararlarınızda düşüşe yol açar, yaratıcılığınızdan çalar ve performansınızı bastırır. Kötü alışkanlıklarınızı kontrol altında tutmak oldukça kritik bir iştir. Üstelik sadece verimliliğinizin hatrı için değil mutluluğunuz için de… Çünkü Minnesota Üniversitesi yüksek seviyede iradeye sahip olan insanların, iradesiz insanlara oranla hem anlık olarak hem de uzun vadede daha mutlu olduğunu buldu.
“Daimi iç disiplin ve irade ile şahsiyetin yüceliğini geliştirebilirsiniz.”— Grenville Kleiser
Bazı kötü alışkanlıklar diğerlerinden daha fazla sorun çıkarır ve şimdi sıralayacağımız 9 kötü alışkanlık, aralarında en kötü olanları! Bu alışkanlıkları hayatınızdan çıkarmak verimliliğinizi arttıracak ve yükselmiş iradenizle beraber gelen olumlu modun tadını çıkarmanızı sağlayacak.
1. Düşüncesizce internette gezinmek. Bir göreve tamamen bağlanmadan önce kesintisiz 15 dakika boyunca odaklanmanız gerekiyor. Bir kez odaklandığınızda ise “akış” denilen yükseltilmiş bir verimlilik haline bürünürsünüz. Bu konuyla ilgili bir araştırma akış haline geçen insanların, geçmemiş hallerine oranla 5 kat daha verimli olduğunu buldu. İşinizden uzaklaşıp Facebook’a, haberlere, maç sonuçlarına bakma güdünüz, sizi bu akıştan çıkarıyor. Bu da tekrar “akış” haline gelmeniz için 15 dakika daha odaklanmanız gerektiği anlamına geliyor. Eğer gereğinden fazla internette dolaşmaya başlarsanız, tüm günü “akış” hissiyatından uzak geçirirsiniz.
2.Mükemmeliyetçilik. Çoğu yazar karakterler ve olay dizimi üzerine beyin fırtınası yapmak için uzun saatler harcar ve kitaba dahil olmayacaklarını bildikleri sayfalar yazarlar. Bunu yapmalarının sebebi ise fikirlerin gelişmek için zamana ihtiyacı olduğunu bilmeleridir. Bir işe başlarken, fikirlerimizin mükemmel olmadığını bildiğimiz ve ürettiklerimizin işe yaramayabileceği düşündüğümüz için donup kalma eğilimine sahibiz. Fakat bir yerden başlamaz ve fikirlerinize evrilecek zamanı vermezseniz nasıl iyi bir şey üretebilirsiniz? Yazar Jodi Picoult mükemmeliyetçilikten kaçınmanın önemini şöyle anlatıyor: “Kötü bir sayfayı düzenleyebilirsiniz ancak boş bir sayfayı düzenleyemezsiniz.”
3.Toplantılar. Toplantılar değerli zamanınızı adeta yiyip bitirir. Ultra verimli insanlar toplantılardan olabildiğince kaçmaya çalışır. Eğer izin verirlerse toplantıların onları sonsuza kadar sürükleyeceğini bilir. Bu nedenle bir toplantıya katılmaları gerektiğinde herkese zamanında başlayacaklarını ve belirlenen programa uyacaklarını belirtirler. Bu durum, herkesi daha odaklanmış ve etkin olmaya dair motive eden net bir sınırlama getirir.
4. E-postalara geldiği anda cevap vermek. Verimli insanlar e-postaların onlar için sürekli bir bölünme yaratmasına müsaade etmez. E- postalarını belli bir programa bağlı olarak kontrol etmelerinin yanı sıra mesajları gönderenlere göre önceliklendirerek zaman kazanırlar. En önemli tedarikçileri ve en iyi müşterileri için uyarılar ayarlarlar. Diğerlerini ise işlerinin bittiği noktada kontrol ederler. Bazıları ise gönderene e-postalarını ne zaman konrol edeceğini belirten bir otomatik cevap gönderir.
5.Erteleme düğmesine basmak. Siz uyurken beyniniz döngü serileri içinde hareket eder, bu döngülerin sonuncusu ise sizi uyanışa hazırlar. Tam da bu nedenle bazen alarmınız çalmadan önce uyanırsınız. Beyniniz uyanma zamanınızın geldiğini bilir ve sizi uyandırır. Ertele butonuna bastığınız ve uykuya geri döndüğünüz zaman bu atikliği kaybederek, daha sonraki uyanışınızda güne yorgun ve uyku sersemi olarak başlarsınız. Daha da kötüsü uyku sersemliğiniz saatler boyu sürer. Yani verimli bir sabah geçirmek istiyorsanız, alarmınız çaldığında ne kadar yorgun olduğunuzu düşünseniz de kendinizi yatağınızdan çıkmaya zorlayın.
6. Aynı anda birden fazla iş yapmak. Aynı anda birden fazla iş yapmak verimliliği öldürür. Stanford Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırma, aynı sürede tek bir iş yapmanızın aynı anda çok fazla işi birden yapmanızdan daha verimli olduğunu ispatladı. Araştırmacılar düzenli olarak aynı anda bir kaç elektronik bilgi yayınına maruz kalan insanların, her görevi bir kerede tamamlayan insanlara oranla; dikkatlerini toplayamadıklarını, sahip oldukları bilgileri hatırlamadıklarını ve bir işten diğerine geçemediklerini buldu. Bir defada iki iş yapmaya çalışırsanız, beyniniz ikisini de mükemmel yapma yetisinden yoksun olacaktır.
Peki ya eğer birinin aynı anda birden fazla işi yapma gibi özel bir yeteneği varsa? Stanford’lu araştırmacılar, aynı anda birden fazla iş yapma eğilimine ve bu durumun onların performansına fayda ettiği inancına sahip bir grup insan üzerinde çalıştı. Sonuç şaşırtıcı! Aynı anda birden fazla iş yapan insanların performansı her işi teker teker yapan insanlara oranla çok daha kötü! Gerçek hayatta sıkça aynı anda birden fazla iş yapan insanlar, çok daha kötü bir performans sergiliyor çünkü düşüncelerini düzenlemekte ve ilgisiz bilgileri elemekte daha çok sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Üstelik bir görevden diğerine geçme konusunda çok daha yavaşlar. Upss!
7. Zor görevleri ertelemek. Sınırlı bir zihinsel enerjiye sahibiz ve bu enerjiyi boşa harcadığımızda, karar verme mekanizmamız ve verimliliğimiz zayıflar. Buna karar verme yorgunluğu denir. Eğer zor görevleri günün geç saatlerine doğru ertelerseniz, onları enerjinizin tükendiği vakitlerde yapmak zorunda kalırsınız. Bu da performansınızı düşürür. Karar verme yorgunluğunu aşmak için karmaşık görevleri sabah saatlerinde yapmalısınız.
8.Yatakta telefon,tablet ya da bilgisayar kullanmak. Bu birçok insanın kendi uykusuna ve verimliliğine zarar verdiğinin farkına bile varmadığı bir madde! Kısa dalga mavi ışık; modunuz, uyku seviyeniz ve uyku kaliteniz üzerinde önemli bir role sahip. Sabahları saatlerindeki gün ışığı, bu mavi ışığın yüksek oranda bileşiminden oluşuyor. Gözleriniz ona doğrudan maruz kaldığında ise mavi ışık, uykuyu harekete geçiren bir hormon olan melatoninin üretimini durdurarak sizi uyarıyor. Akşam üstü vaktine gelindiğinde güneş ışınlarındaki mavi ışık kaybolur, böylece vücudunuz melatonin salgılar ve uykunuz gelir.
Akşamları ise beyniniz herhangi bir mavi ışığa kalma durumuna hazırlıklı değildir ve mavi ışığa karşı çok hassastır. Çoğumuzun akşamları kullanmayı sevdiği cihazlar olan laptoplar, tabletler, televizyonlar ve cep telefonları kısa dalga mavi ışık yayar. Bu durum laptop, tablet ve telefonlarda daha parlak bir hal alır. Üstelik bu cihazlar tam da yüzünüzü hedef alır. Bu ışığa maruz kalmak melatonin üretimini olumsuz yönde etkiler ve uykuya dalma yeteneğinize müdahale etmenin yanı sıra uyuklamanız halinde uykunuzun kalitesini de kötü etkiler. Kötü bir gece uykusunun verimliliğinizi mahvedeceği aşikar. Bu konuda yapabileceğiniz en iyi şey ise akşam yemeklerinden sonra bu cihazlardan uzak durmak. Yine de eğer yeteri kadar uzağa oturursanız, televizyon izleyebilirsiniz.
9.Çok fazla şeker tüketmek. Glikoz beyniniz için adeta bir gaz pedalı görevi görüyor. Zor görevler üzerinde konsantrasyonunuzu sağlamak için glikoza ihtiyacınız var. Çok az glikoz ile kendinizi yorgun, odaklanmamış ve yavaş hissedersiniz. Çok fazla glikoz ise sizi asabi yapar ve konsantrasyonunuzu bir türlü sağlayamazsınız. Araştırmalar bu konuda en etkili noktanın 25 gram glikoz ile elde edildiğini gösteriyor. İşin en güzel tarafı ise bu 25 gram glikozu istediğiniz şekilde alabilirsiniz ve yine de kendinizi aynı hissedersiniz. Fakat buradaki fark verimliliğin ne kadar uzun sürdüğü! Donutlar, kola ve diğer işlenmiş şeker formlarının size verdiği enerji yaklaşık 20 dakika boyunca sürer. Ancak yulaf ezmesi, esmer pirinç ve kompleks karbonhidrat içeren diğer yiyecekler enerjilerini yavaşça salarlar. Bu da odaklanmanızı sürdürülebilir yapıyor.
Sonuç olarak;
Bu alışkanlıkların bazıları ufak tefek görünebilir ancak hepsi bir araya geldiğinde ablo vahim bir hal alıyor. Aslında çoğu anlık ve uzun vadeli zevkler arasında yapacağınız kişisel bir seçim. Ne de olsa en kötü alışkanlık; sizin için neyin daha önemli olduğunu unutmaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder