Hayat zor. Aşık olmak ise çok daha zor; çünkü iki bağımsız zihnin ortak noktada buluşması, çok nadir rastlanan bir durum.
Güne yalnız başladığınız her gün aynaya bakıp, “Yahu elim yüzüm de düzgün, kendi hayatını sürdürebilen, kafası da basan bir insanım ama neden olmuyor? Neden yalnızım?” gibi cümleler kuruyorsanız, belki de bu çok zeki olmanızla alakalı olabilir. E, atalarımız her şeyin fazlası zarar diye boşa dememiş. Peki bilim bu insanlar için ne demiş?
Zeki insanlar hem kendi hislerini hem de karşısındakinin hislerini analiz eder.
Zeki insanlar, bilgi toplama ve bu bilgiler doğrultusunda çıkarımlar yapıp sonuçlandırma konusuna çok iyilerdir. Bu hayatlarında avantajla beraber dezavantaj da sağlar. İlişki başında bir problemle karşılaşmaları, iyi gidecek bir ilişki olsa bile, hemen vazgeçmelerine sebep olabilir.
“Hmm, anlamadım? Nasıl yani? Kavga mı edelim? Yok, bence ayrılalım. Bay.”
Başka bir kişiye kendilerini açmak için zamana ihtiyaç duyarlar.
Beyleri hiçbir şekilde çalışmayı durdurmaz. En ufak detayı, çarpıklığı bile iyice inceler, nedenini soruşturur. İlişkiler için de geçerli olan bu durum, zeki insanların kendilerini açmaları için zamana ihtiyaç duymaları olarak sonuçlanır.
Tarihin tekerrür edeceğini düşünürler.
Önceki tecrübelerini, mevcut ilişkilerine yansıtma eğilimleri vardır. Hayatları hep neden-sonuç olarak devam ettiği için, bu durumun ilişkide de geçerli olduğunu düşünürler. Bir önceki ilişkide olan şey yeni ilişkide olacak diye bir şey yoktur; hatta ilişkinin ilk zamanlarında olan sorunlar da sonrasında tekrarlanmayabilir; ancak zeki kişiler bunun böyle olmayacağını bir türlü göremez.
Bekârlık, onların bilinçli tercihidir.
Zeki insanlar, onlara ait olmayan ya da beraber mutlu hissetmedikleri kişilerle birlikte olmaktansa, yalnız olmayı tercih ederler. Kendileriyle vakit geçirmeyi severler, keyiflerini bozmak ve risk almak istemezler.
Sebepleriniz yukarıdakilere pek benzemiyorsa, üzgünüz ama çok zeki değilsiniz. Normal zekisiniz. Hepimiz gibi.
0 yorum:
Yorum Gönder